Grip (İnfluenza) Nedir?

Grip, çok şiddetli belirtileriyle insanın dayanma sınırlarını zorlayan, işgücü kaybına yol açan ve başta yüksek risk grubunda olanlarda olmak üzere (yaşlılar ve kronik hastalığı olanlar) grip geçiren tüm bireylerde pnomoni (zatürre) gibi hayatı tehdid eden komplikasyonlara neden olabilen ciddi bir virüs enfeksiyonudur.

Grip nasıl belirti verir?

Grip genellikle oldukça ağır belirtilerle seyreden bir enfeksiyondur. Kış aylarında grip benzeri hastalık yapabilen en az üç ayrı virüs tipi mevcuttur.

Her ateşli enfeksiyonu grip olarak yorumlamak doğru değildir.

Damlacık enfeksiyonu ile (yani havada bulunan virüs içeren partiküllerin solunum yoluna girmesiyle) solunum yoluna giren virüs iki günlük (1-4 gün arası olabilir) kuluçka döneminden sonra belirtilerini vermeye başlar.

İlk belirtiler ani ateş yükselmesi, titreme, baş ağrısı, kas ağrısı ve genel bir kırgınlık halidir ve bu belirtiler genellikle enfeksiyon oluşan tüm bireylerde görülür. Kas ağrıları ve baş ağrısı çok şiddetli olabilir. Ateş ne kadar yüksekse bu ilk grip belirtileri de o kadar ağır olur.

Eklem ağrıları, ışığa duyarlılık, gözlerin yaşlanması ve yanması, gözleri hareket ettirirken ağrı duyulması, kuru öksürük ve burun akıntısı, burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı da sık görülen diğer belirtilerdir. Ateş ve kas ağrısı gibi genel belirtiler kaybolduktan sonra solunum sistemi belirtileri ön plana çıkmaya başlar.

Ateş 38-40 dereceye kadar yükselir. Ateş yükselmesinin ilk zamanlarında yüz kızarıktır, cilt nemlidir ve cilt "ateş gibi yanıyor" hissi verir. Gözyaşı salgısı artmıştır ve gözler kızarmıştır.

Çocuklarda ateş çok daha yüksek seyredebilir, boyun lenf bezlerinde şişme olabilir ve bulantı- kusma ve karın ağrısı da ortaya çıkabilir. Yaşlılarda sistemik belirtiler daha azdır ancak zaturre daha kolay gelişir.

Anne adaylarında özellikle 2. ve 3. trimesterde pnomoni (zatürre) gibi komplikasyonlar nispeten daha sıktır.

Tüm bu belirtiler genellikle bir haftada oldukça hafifler ve kaybolur. Bazı duyarlı kişilerde ise grip virüsünün kendisine, ya da bakteri çoğalmasına bağlı pnomoni (zatürre) gelişebilir. Bu, gribin en istenmeyen ve en ağır komplikasyonudur. Gribe bağlı ölümlerin hemen tümünde neden pnomoni gelişimidir.

Grip seyrinde kronik bronşit alevlenmesi, astım alevlenmesi, orta kulak enfeksiyonları ya da sinüzit gibi diğer üst solunum yolu enfeksiyonları da ortaya çıkabilir.



Gebelik döneminde grip oluşursa neler yapılmalıdır?

Grip mevsimi geldiğinde alınan her türlü önleme karşın anne adaylarında da grip sık olarak meydana gelmektedir.

Grip virüsünün bebeğe geçmesi ve bebekte istenmeyen durumlar oluşturması beklenen bir durum değildir. Ancak grip şiddetli belirtilere yol açması ve pnomoni (zatürre) gibi hayatı tehdid eden komplikasyonlara zemin hazırlaması nedeniyle gebelik döneminde üzerine önemle durulması gereken bir durumdur.

Anne adayları genellikle genç ve sağlıklı bireyler olduklarından gebelik döneminde gribe bağlı komplikasyonlar nadiren ortaya çıkar. Ancak bu komplikasyonların gebelik döneminde ortaya çıktığında özellikle ağır seyredebileceği gözönünde bulundurulmalı ve doktor önerisine göre hareket edilmelidir. Komplikasyon belirtileri konusunda yeterli bilgi edinilmeli ve gerekli her durumda doktorla irtibat kurulmalıdır.

Gebelik döneminde grip belirtileri oluşursa ilk yapmanız gereken doktorunuza başvurmaktır. Genel bir muayene sonrası doktorunuz size belirtileri hafifletmek için çeşitli ilaçlar verecek ve gerekli öneri ve uyarılarda bulunacaktır.

Diğer grip geçiren bireylerde olduğu gibi anne adaylarının da istirahat etmeleri ve beslenme ve uykularına dikkat etmeleri esastır. Sigara gebelik ve bebek üzerine olan olumsuz etkilerini grip olduğunda da gösterir ve özellikle çok fazla sayıda sigara içen anne adaylarında grip daha ağır seyreder.


Video: Hamilelikte grip ve soğuk algınlığı nasıl tedavi edilir ve bebeğe zarar verir mi?


Anne adaylarının gripten korunmaları için ne yapmaları gerekir?

Grip mevsiminde (Aralık-Mart sonu arası) mümkün olduğunca toplu yerlerde bulunmamak, öpüşme ve tokalaşma gibi yakın temastan kaçınmak virüs alma riskini oldukça azaltır.

Grip salgını uyarısı olduğunda evden çıkmamak da virüsle karşılaşma riskini etkili bir şekilde azaltır.

Grip aşısı anne adaylarında gerekli durumlarda uygulanabilir. Gebeliğin her döneminde uygulanabilmesine karşın organ gelişiminin bittiği birinci trimester sonu aşı uygulanması için en ideal zamandır. Özellikle yüksek risk altında olan anne adaylarının aşı olmaları grip geçirme riskini önemli derecede azaltır.

Grip aşıları

Grip aşıları henüz grip mevsimi başlamadan önce bağışıklık sistemini virüse karşı hazır duruma getirmek için vücuda uygulanan maddelerdir. Vücuda verilen madde aslında virüsün zayıflatılmış şeklidir ve vücut bu virüse karşı antikor ve savunma hücreleri üretir.

Grip virüsü aşılı bir bireyin vücuduna girdiğinde bağışıklık sistemi virüsle aşı yoluyla önceden karşılaştığından hızla cevap verir.

Ancak grip virüsü oldukça kolay "kimlik değiştirebilen" bir virüstür. Bu yüzden vücuda zayıflatılmış olarak verilecek suşların yeni grip mevsiminde ortada dolaşması muhtemel suşlar olmaları gerekir.

Bir önceki seneki grip mevsiminin sonlarına doğru izole edilen suşların yeni mevsimde de etkili olacağı varsayılarak aşı hazırlanmasında bu suşlar kullanılır.

Bu şekilde hazırlanan aşılar yeni grip mevsiminde %60-90 oranında koruma sağlar.



Aşı kimlere uygulanmalıdır? (Yüksek risk grupları)

Grip aşısı gripten korunmak isteyen her kişide uygulanabilir. Ancak aşağıda belirtilen kişiler grip virüsü alma ve/veya grip geliştiğinde gribe bağlı komplikasyon ortaya çıkma riskleri yüksek olan ve bu nedenle aşılanması önerilen kişilerdir:

  • 65 yaş ve üstü kişiler
  • Toplu yerlerde yaşayanlar (yatılı okul, hapishane, huzurevi, çocuk esirgeme kurumları gibi)
  • Topluluklarla ya da grip enfeksiyonu gelişimi açısından yüksek risk altında olanlarla yakın ilişki içinde olan meslek grubu bireyleri (sağlık personeli, öğretmen gibi), yüksek risk grubuyla aynı evde yaşayan bireyler
  • Kronik solunum yolu hastalığı (astım dahil) ya da kalp hastalığı, tiroid hastalığı ya da diabet (şeker hastalığı) gibi metabolizma hastalığı, böbrek hastalığı, kan hastalığı olanlar, organ nakli gerçekleştirilmiş ve bağışıklık sistemi ilaçlarla baskı altına alınmış olanlar, AİDS ya da diğer bağışıklık sisteminin zayıf olduğu hastalığı olanlar.

Aşı sonbaharda uygulanır.

İlacın içindeki prospektüste aşının hangi sezon için olduğu ve hangi suşlara karşı etkili olduğu belirtilmiştir.

Aşı saklanırken ya da taşınırken soğuk zincire tabidir, yoksa etkinliğini kaybeder.

Aşı uygulanmasından 8-12 saat sonra %1-2 kişide ateş, %10'undan azında ise grip benzeri belirtiler ortaya çıksa da bu belirtiler genellikle kısa sürelidir.

Gebelik döneminde aşı uygulaması güvenli kabul edilir, doktorun önerilerine uyulmalıdır.



Grip Nasıl Tedavi Edilir?

Grip geçiren tüm bireylerde tedavide istirahat esastır. Bu, hem hastalığın diğer bireylere bulaşmasını engellemek, hem de vücudun virüsle savaşması için gerekli enerjiyi sağlamak için son derece önemlidir. Beslenme ve sıvı alımına dikkat edilmesi önemlidir.

Şiddetli belirtiler olması durumunda belirtileri gidermeye yönelik çeşitli ilaçlar anne adayları da dahil olmak üzere doktor önerisiyle kullanılabilir (burun tıkanıklığının giderilmesi, öksürüğün kesilmesi, ateşin düşürülmesi, kas ve eklem ağrılarının azaltılması gibi).

Doktorun gerekli gördüğü durumlarda direkt grip virüsüne etkili ilaçlar da kullanılabilir. Rimantadine ve Amantadine adlı etken maddeleri içeren ilaçlar iyileşme süresini kısaltabilmektedir. Yine amantadin grip geçiren bireyle temas halinde olan kişiyi enfeksiyondan korumada etkili olabilmektedir.

Grip seyrinde pnomoni meydana geldiğinde durumun hastanede yatırılarak tedavi edilmesi gerekir.

Gripten korunmak mümkün müdür?

Grip salgını durumlarında özellikle çocukların ve anne adaylarının evden çıkmamaları etkili olabilir. 

Özellikle okullar ve diğer toplu yerler virüslerin en kolay bulaştığı yerlerdir. İnsanlarla yakın temasta bulunmamak (öpüşme ve el sıkışma gibi) gribe yakalanma riskini önemli derecede azaltır.

C vitamini kaynağı olan meyvelerin bolca tüketilmesi ve beslenmenin usulüne uygun düzenlenmesi de vücudun direncini artırmak açısından önemlidir. Ancak ne geçirilmekte olan gripte ne de gribi önlemede tablet şeklinde alınan yüksek doz C vitaminlerinin etkinliği henüz kanıtlanmış değildir.

Uykusuzluk, sigara, alkol, aşırı yorulma gibi etkenler vücut direncini düşürür. Yaşam tarzının tekrar düzenlenmesi gripten korunmada özellikle anne adayları için çok önemlidir.

Grip virüsünün özellikleri

Grip virüsü damlacık enfeksiyonuyla (virüsü taşıyan bireyin ortama soluduğu havayı başka bir bireyin solumasıyla oluşan enfeksiyon) oldukça kolay bir şekilde bulaşabilen ve solunum yolu hücrelerini tahrip etme özellikleri güçlü olan bir virüstür. A, B ve C olmak üzere üç ayrı tipi vardır. Bunlar arasından özellikle A ve daha az oranda B, antijenik özelliklerini hızla değiştirebilen virüslerdir. Aynı tipten olan virüsün değişik antijenik özellikler kazanması sonucu ortaya çıkan yeni virüs alt tipine suş adı verilir. Birey aynı tip virüsün değişik suşlarıyla defalarca enfekte olabilir.

Bu da bir insanda girp enfeksiyonu olduğunda grip hastalığına karşı hiç bir zaman tam bir bağışıklık oluşmamasına yol açar. Özellikle A tipi virüs hücre yüzeyindeki maddeleri sürekli değiştirebilen ve bu nedenle her seferinde vücuda farklı bir "kimlik" le girdiğinden bağışıklık sisteminin hızlı cevap vermesini engelleyen bir virüstür. B tipinin bu özelliği daha zayıf olmasına karşın, C tipinin değişme özelliğinin olmadığı kabul edilir. Bu yüzden salgınlar en sık A tipi virüs ve ikinci sıklıkta B tipi virüs ve bunların sürekli değişen sulşları ile meydana gelir.

Grip salgınlarının özellikleri

Grip, salgınlara yol açtığında kitlesel hastalanmalara ve ölümlere neden olabilmektedir. Salgınlar genellikle bir coğrafi bölgeyle sınırlı kalmakta (epidemi), ancak virüs lehine uygun koşullar bulunduğunda tüm dünyaya yayılabilen kitlesel salgınlar (pandemi) oluşabilmektedir.

Salgınlardan başta A ve daha az oranda B tipi virüs sorumludur.

Geçtiğimiz yüzyılda dünyada dört ayrı büyük salgın (pandemi) meydana gelmiş ve bunların en büyüğü olan 1918-1919 salgınında yaklaşık 20 milyon kişi ölmüştür.

Günümüzde ülkelerarası yolculukların artmış olması yeni bir salgın olması durumunda bunun dünyaya yayılmasının oldukça kolay olabileceği varsayımını doğurmaktadır.

Grip salgınları genellikle dünyanın bir coğrafi bölgesinde başlar, 2-3 haftada en üst seviyeye ulaşır ve bu salgın genellikle 6-10 hafta sürer.

Salgın ilk belirtilerini okul çocuklarında ateşli üstsolunum yolu enfeksiyonlarının artması şeklinde verir. Bunu kısa zamanda erişkinler arasında enfeksiyon artışı izler ve yaklaşık bir hafta sonra ilk grip olguları hastaneye yatmaya başlar.

Ilıman iklimli bölgelerde (ülkemiz de dahil) salgınlar genellikle aralık ayında başlar ve dört ay kadar sürer. Tropikal iklimli bölgelerde salgınlar tüm yıla dağılmış olarak ortaya çıkabilir. Salgından birden fazla suş sorumlu olabilir. Grip mevsiminin sonlarına doğru ortaya çıkan suş(lar) genellikle gelecek senenin salgınından da sorumludur ve aşı bu suş(lar)a göre hazırlanır.

Dünyayı sarsan salgınların (1957, 1968 ve 1977) üçünün de başlangıç yerinin Çin ve Uzakdoğu Asya olması ilgi çekicidir.


Video: GEBELİKTE GRİP AŞISI OLUNMALI MI? KORONAVİRÜS PANDEMİ DÖNEMİNE ÖZGÜ YANIT. ANNE ADAYI NASIL KORUNUR?

Dr. Kağan Kocatepe Youtube Kanalı >>

İLGİLİ KONULAR:

Hamilelikte Tehlike Belirtileri

Riskli Gebelik Nedir?

Gebelikte Kanama

Ektopik Gebelik (Dış Gebelik)

Hiperemezis (aşırı bulantı-kusma)

Gebelikte Hipertansiyon ve Preeklampsi

İleri Yaşlarda Hamilelik ve Ortaya Çıkabilen Sorunlar

Erken (prematüre) doğum riski ve erken doğum

Obezite (Şişmanlık) ve Aşırı Kilo İle Hamilelik

Bebeğin doğum kilosu ve boyu ile ilgili durumlar (iri veya ufak bebek)

Miyad Geçmesi ve Doğumun Gecikmesi

Hamilelikte Sigara Kullanımı

Gebelikte Enfeksiyonlar

Gebelik ve allerji

Gebelik ve miyomlar

Gebelik ve yumurtalık kistleri

Kan Uyuşmazlığında Nasıl Bir Yol İzlenmelidir?

Adolesan ve Genç Yaşlarda Hamilelik Yaşamak

Anne karnındaki bebekte anomaliler ve bunları saptamak için yapılan testler

Düşük (abortus) ve kürtaj

Gebelik şekeri (gestasyonel diyabet)

Gebelikte tiroid sorunları (hipotiroidi, hipertiroidi)