Hamilelikte hafta ve aylara göre beslenme - genel öneriler
Video: GEBELİKTE BESLENME, TETKİKLER, SAĞLIKLI HAMİLELİK VE BEBEK ÖNERİLERİ, A'DAN Z'YE TÜM BİLGİLER
Hamilelikte hafta ve aylara göre beslenme - genel öneriler
Gebelik döneminizde dengeli bir beslenme alışkanlığı edindiğinizde, sıvıyı bol miktarda aldığınızda, doktorunuzun verdiği demir içerikli preparatları düzenli olarak aldığınızda, normal sınırlar içinde kilo almak, sağlıklı bir gebelik dönemi geçirmek, sağlıklı bir bebek doğurmak ve doğum sonrası formunuzu korumak için beslenmeyle ilgili size düşenleri tümüyle yerine getiriyorsunuz demektir.
Gebelikte beslenme, anne adaylarının üzerinde önemle durmaları gereken bir konudur. Sağlıklı ve kaliteli bir gebelik dönemi geçirmek, gebeliğe özgü belirtileri yaşamamak ya da daha az yaşamak, bebeğinizin potansiyeli olan kiloya ulaşmasını ve dünyaya yeterli besin depolarını oluşturmuş olarak gelmesini sağlamak, rahat bir lohusalık dönemi geçirmek, lohusalıkta bebeğinize vereceğiniz sütünüzün kaliteli olmasını sağlamak için gebelik öncesinden gelen beslenme alışkanlıklarınızı gebelikte tekrar gözden geçirmeniz önemlidir.
İlk bilmeniz gereken, bu yazıyı okuduğunuzda gebeliğinizin hangi döneminde bulunursanız bulunun geç kalmadığınızdır.
Şu andan itibaren beslenme konusunda atacağınız her olumlu adım mutlaka hem size hem de bebeğinize yararlı olacaktır.
Son aylarınızda olsanız bile beslenme konusunda yapacağınız iyileştirmeler en azından doğacak bebeğinizin doğum sonrası ilk altı aylık dönemde ihtiyacı olan demir ve vitamin depolarını oluşturmasını sağlar.
Gebelik dönemi; günlük kalori, alınması gerekli sıvı, protein, vitamin, mineraller, temel ve eser elementlerin ihtiyacının arttığı bir dönemdir. Bu artmış olan ihtiyacı karşılamak için vücudunuz size çoğu durumda yol gösterecek ve açlık-tokluk merkezlerinin gebeliğe uyum sağlamak amacıyla değişen işlevleri sayesinde bu ihtiyaçlarınızı karşılamış olacaksınız.
Gebelikte önerdiğimiz beslenme şekli, tüm temel besin maddelerinden herbirinin yeterince ve düzenli olarak alınması şeklindedir.
Temel besin madddelerinin şekerler ve yağ miktarı yüksek gıdalar hariç her birinden hergün belli miktarlarda mutlaka alınmalıdır. Şekerler ve yağ miktarı yüksek gıdalar (yağların temel besin maddeleri içinde önemleri büyüktür, burada kastedilen aşırı "yağlı" yiyeceklerdir) ise besleyici özellikleri düşük ve kalorileri yüksek olan gıdalardır ve size ve bebeğinize yararları yoktur.
Vitaminler...(?)
Gebelikte bazı özel durumlar hariç düzenli vitamin kullanımı mutlaka gerekli değildir.
Gebelik dönemi boyunca ihtiyaç duyduğunuz vitaminlerin tümü düzenli beslenme yoluyla alınabilir ve doğru olanı da budur. Şu ana kadar varlığı saptanmış vitaminler dışında vücudun kullandığı çok sayıda vitamin vardır ve bunlar keşfedilmeyi beklemektedir.
Düzensiz beslenip vitamin ilaçlarına güvendiğinizde gerekli olan ihtiyacınızın tümüyle karşılanmadığından emin olabilirsiniz. Ancak erken gebelik dönemindeki şiddetli bulantı ve kusmalarda ve ileri derecede beslenme yetersizliği gösteren anne adaylarında ise düzenli beslenmeye ek olarak vitamin tedavisi elbette vermekteyiz.
Video: Gebelikte iyi beslenme yanında vitamin takviyesi ve demir alımı gerekli mi?
Demir
Kan yapımında önemli yeri olan demir için ise farklı şeyler söylenebilir: Ne kadar demir içeriği yüksek besinlerle beslenirseniz beslenin, gebelikte ihtiyaç duyduğunuz demiri alabilmek için belli bir gebelik haftasından sonra (genellikle gebeliğin ikinci yarısından itibaren) düzenli olarak demir içeren ilaçlar kullanmalısınız.
Ülkemizde anne adaylarının önemli bir kısmında, ne kadar iyi beslenirlerse beslensinler, demir eksikliği anemisi vardır. Bu da, gebelikte demir takviyesinin önemini göstermektedir.
Alacağınız demirin bebeğinizin demir depolarının oluşmasındaki önemini unutmayın.
Tüm bu demir ihtiyacının besinlerden karşılanabilmesi için alınması gerekli besin miktarı normalden fazla kalori içerir ve bu yüzden uygun bir beslenme biçimi değildir.
İkiz ve çoğul gebelik taşıyan, kansızlık bulguları gösteren, ya da gebeliğin sonlarına gelmiş olmasına rağmen demir ilaçları kullanmamış anne adaylarında daha yüksek dozlarda demir tedavisi gerekebilir.
Gebelikte günlük öğün sayınızı en az beş olacak şekilde, az az ve daha sık yemek şeklinde tekrar ayarlayın.
Burada amaç midenin aşırı dolmasını ve size rahatsızlık vermesini engellemektir. Toplam alacağınız gıdayı üç öğün yerine beş ya da daha fazla öğünde yemek, erken gebelikte bulantı şikayetlerinizi engellemede, gebeliğin geç dönemlerinde de mide yanması ve şişkinlik şikayetlerinizi önlemede yardımcı olacaktır.
Su her ne kadar öyle gözükmese de aslında temel bir besin maddesidir.
Suyu ve sıvı içeren gıdaları gebelik öncesi döneme göre daha fazla miktarlarda almanız kabızlık yaşamanızı engellemeye yardımcı olacak ve özellikle yaz aylarında halsizlik şikayetlerinizin azalmasını sağlayacaktır.
İdrar renginizin açık sarıdan daha koyu sarı bir renkte olması (idrar yolu enfeksiyonunuz yoksa) sıvı alımınızın yetersiz olduğunun habercisidir.
Günlük aldığınız sıvıları yemekler arasında almanız, midenizin aşırı dolmasını engellemeye önemli katkılarda bulunur.
Kahve ve Çaylar
Kahve içme alışkanlıklarınızı tekrar gözden geçirmelisiniz. Günde bir fincan ya da maksimum iki fincan kahvenin olumsuz bir etkisi olmamasına karşın, daha fazla miktarlarda vücuda giren kafein, dolaşım sisteminizin olumsuz etkilenmesine ve uykusuz kalmanıza neden olabilir. Dahası, yüksek miktarlarda kafeinin (günde 10 fincan ya da daha fazla) düşük, erken doğum ya da bebekte gelişme geriliği yaptığına dair bazı çalışmalar bulunmaktadır. Kafein içeren diğer sıvılar (kolalar, çeşitli çaylar) için de aynı öneriler geçerlidir.
Çay konusunda ise kahve konusunda söylenenlerden biraz daha fazla şeyler söylemek gerekir. Çay, kafein dışında teofilin denen bir madde ve niteliği tam olarak belirlenmemiş bazı maddeler içerir.
Aşırı miktarlarda çay tüketildiğinde içerdiği kafeinin yaptığı olumsuz etkilere ek olarak, besinlerle alınan demirin emilimini de azalttığı bilinen bir içecektir.
Video: GEBELİKTE BESLENME: YASAK GIDALAR VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER (ÇİĞ ET, BALIK, SEBZE,BİTKİ ÇAYLARI)
Bu yüzden gebelikte çay tüketiminin de günde iki fincan ile kısıtlanması gerektiğine inanmaktayız.
Suni Tatlandırıcılar
Suni tatlandırıcılar içlerinde genellikle aspartam adlı bir madde içerirler. Bu maddenin gebelikte kullanımında bir sakınca bulunmamıştır. Ancak fenilketonüri (doğumsal bir aminoasit metabolizma bozukluğu) tanısı konmuş anne adaylarının bu tatlandırıcıları doktorlarına danışarak kullanmaları gerekir.
Alkol Kullanımı
Alkol diğer bir bölümün konusu olmasına rağmen burada özet olarak değinmek gerekir: Alkol bebek üzerinde gelişimsel kusurlar yaratabilen bir madde olduğundan ve bu kusurları yaratan günlük dozun alt sınırı belirlenemediğinden, gebelikte kullanılmaması gereken bir maddedir.
Sigara Kullanımı
Sigara kullanımı da ayrı bir bölümün konusu olmasına rağmen beslenmeyle yakın ilişkisi yüzünden burada da değinmek gerekir: Sigara verdiği tüm zararların dışında iştahı da kesen maddeler içerir.
Sigarayı mümkün olduğunca azaltmak mutlaka olumlu etkiler yaratır, ancak bilinçli bir anne adayının gebelik döneminde sigaradan ve sigara içilen yerlerden tümüyle uzak durması gerekir.
Tuz Kullanımı
Yıllar boyu anne adaylarına hekimler tarafından tuzsuz diyet önerilmiştir. Bunun altında yatan düşünce de preeklampsi (gebelik zehirlenmesi) gelişiminde vücutta tuz ve su tutulmasının birincil mekanizma olduğu, tuz alımı durdurulduğunda bu normaldışı durumun gelişmeyeceği varsayımıydı. Günümüzde bu uygulama artık kabul görmemektedir.
Gebelikte vücutta sıvı tutulması gebeliğin normal seyrinin bir parçasıdır ve bu sürecin kesintiye uğraması sakıncalıdır.
Preeklampside ani kilo alımı ve sıvı tutulması tuz alımıyla ilgili değildir. Bu yüzden anne adaylarının yemeklerine yeterince tuz katmalarında bir sakınca yoktur.
Preeklampsi gelişimini engellemek için çok önceleri anne adaylarına hekimler tarafından diüretik (idrar söktürücü) ilaçlar neredeyse rutin olarak verilmekteydi. Ancak bu ilaçlar da sıvı ve elektrolit dengesini bozduklarından gelişmesi muhtemel problemleri önlemek bir yana, tümüyle normal seyreden bir gebelikte bile sıvı-elektrolit dengesizlikleri oluşmasına neden olabilirler.
Anne adaylarının gebelikte artmış iyot ihtiyacını karşılamak amacıyla iyotlu tuz kullanmaları önerilir.
Sıvılar
Gebelikte vücudun sıvı miktarı artar ve kan hacmi yaklaşık %50 oranında genişler. Amniyon sıvısı da yaklaşık olarak üç saatte bir tümüyle yenilenir. Bu nedenle anne adayının vücudundaki sıvı dengesi çok önemlidir.
Anne adaylarının günde en az 1.5-iki litre sıvı almaları gerekir. Bu, yaz aylarında yaşanılan iklim özelliklerine göre daha da artmalıdır.
Video: Hamilelikte Ne Yemeli. Beslenmede nelere dikkat edilmeli?
İLGİLİ KONULAR:
- Hamilelikte hafta ve aylara göre beslenme - genel öneriler
- Hamilelikte (Gebelikte) Beslenme - Özel Durumlar
- Hamilelikte Beslenmeyle İlgili Hatalar ve Yanlışlar
- Gebelikte bulantı-kusma, mide ekşimesi-yanması, kabızlık
- Besin Maddeleri ve Gıdalar Hakkında Genel Bilgiler
- Hamilelikte ve Emzirme Döneminde Besin Maddeleri Gerekli Miktarları (Beslenme Tablosu)
- Gebelikte Kilo Alımı
- Hamilelikte (Gebelikte) Alınan Kiloların Dağılımı
- Hamilelikte balık tüketimi, balık yağı ve Omega 3 tabletleri
- Hamilelikte Kalsiyum ve Gıdaların Kalsiyum İçerikleri
- Hamilelikte Bitki Çayları ve Güvenli Olmayan İçecekler
- Gebelikte beslenme ile ilgili en sık sorulan sorular
- Gebelikte Aşerme ve Pika
- Gebelikte Oruç Tutmak
- Hamilelikte alkol kullanımının etkileri ve zararları
- Folik asit takviyesi almaya zaman olmadan hamile kalmak bebekte sorun yaratır mı?