Hamilelikte 23. haftada anne adayı ve bebekte değişiklikler nelerdir?
Dr. Kağan Kocatepe Youtube Kanalı >>
Gebeliğinizin 23. haftasında neler oluyor?
22+0, 22+6. günler arasındayız.
23. gebelik haftasındayız.
lerleyen haftalarda ve bu hafta da dahil olmak üzere bebeğinizin alanı bol olduğundan tekmeleme, yumruklama, omuz atma gibi değişik hareketleri birbirinden ayırt edebilir duruma geleceksiniz.
Eşiniz bu hareketleri 26. hafta civarında karnınıza dokunarak hissedebilir hale gelecek.
Bazı bebekler kendini baba adayına daha erken hissettirebilir.
Her bebek kendine özgü bir hareket etme alışkanlığı geliştirir: Bazı bebekler yaradılışları gereği daha az hareket ederken bazıları daha aktif hareket eder.
Video: Anne ve baba adayları için bebeklerini görebilecekleri bir cep ultrason cihazı geliştirilecek mi?
Dr. Kağan Kocatepe Youtube Kanalı >>Karın ağrılarından, kasık ağrılarından hep bahsediyoruz. Gebelik döneminde hiçbir nedene bağlanamayan karın ve kasık ağrılarına sık rastlıyoruz. Bu ağrılar çoğu durumda kısa süreli ve bıçak saplanır tarzda hissedilir. Bazen vajinada dolgunluk şeklinde de hissedilebilir ve vajinada batma şeklinde de hissedilebilir. Beraberinde başka normal dışı bir belirti yoksa eğer bunlarda endişelenecek bir durum yok. Bunlar yine rahimi yerinde tutan bağların gerilmesinden kaynaklanır. Bir kısmı çatı kemiklerinin genişlemesinden kaynaklanır ve önümüzdeki haftalarda rahim antrenmanı denen Braxton-Hicks kasılmaları da kısa süren karın ağrılarına neden olabilir.
Braxton-Hicks kasılmaları tipik olarak aslında 3. trimesterin hazırlayıcı kasılmalardır, antrenman kasılmalarıdır ama bazı anne adayları bu haftalarda bile Braxton-Hicks hissedebilirler. Eğer şüphede kalırsanız mutlaka doktorunuza danışmanız lazım.
Diğer ağrı nedenleri gözden geçirilecek. Bazen sistit olabiliyor, bazen bağırsaklara bağlı ağrılar olabiliyor. Bunların ayrımı yapıldıktan sonra normal denecek.
Video: Yalancı doğum sancıları (Braxton-Hicks kasılmaları) gerçek doğumdan nasıl ayırt edilir?
Dr. Kağan Kocatepe Youtube Kanalı >>Ultrasonografi çeşitlerinden biraz bahsedelim. Aslında ultrasonografinin bütün çeşitleri tek bir cihazda yapılıyor. Ancak tabii ki cihazın içinde var olan renkli Doppler sistemi, fetal eko dediğimiz kalp incelemesine uygun olup olmadığına göre tabii ki aynı ultrasonografi cihazı tarafından yapılıyor ama özellikle ikinci düzey ultrasonografi dediğimiz inceleme, perinatolog tarafından inceleme, genelde daha ileri düzeyde bir ultrasonografi cihazı ile yapılıyor.
Nedir bunlar?
1. düzey ultrasonografi deyince sizin doktorunuzun yaptığı ultrasonografi. Bunu herhangi bir zamanda yapıyor.
Gebelik haftası ilerledikçe, siz muayenelere geldikçe hep yaptığı ultrason 1. düzey ultrasonografidir.
Detaylı ultrasonografi, yani ayrıntılı 1. düzey ultrasonografi doktorların bir kısmı perinataloğa göndermeye gerek duymuyor ve kendileri detaylı bir şekilde ultrasonu inceliyorlar. Yine bu da 19 ila 23. haftalar arasında yapılıyor.
Onun dışında 2. düzey ultrasonografi denen bir şey var. Genellikle perinatoloji uzmanı dediğimiz, yani kadın hastalıkları ve doğum uzmanlığı üzerine bir de perinatoloji üst ihtisas yapmış uzmanlar tarafından yapılan ve sadece gebelik ve doğmamış bebeğe ait sorunlara odaklanan doktor tarafından yapılan ultrasonografi.
Özellikle doktorunuzun yaptığı ultrasonda bir sorun saptanırsa veya daha önce anomalili bir doğum yapılmışsa, ailede kusurlu, anomalili doğum yapan öyküsü varsa, ilaç kullanımı varsa veya çeşitli nedenlerle, doktor sizi 2. düzey ultrasonografiye gönderebilir. Bazı doktorlar rutin olarak 2. düzey ultrasonografiye gönderir yani perinatoloji detaylı ultrasonografisine.
Yani burada amaç bebeği tepeden tırnağa incelemek.
Bazı anne adayları istemiyorlar. Tabii ki tercih meselesi ama şunu da unutmamak lazım ki detaylı ultrasonografide bebeklerin %95'i normal bulunuyor.
Renkli Dopplerden geçen hafta bahsetmiştik. Bebeğe giden damarların, uterin arterlerin incelemesi amacıyla yapılan, içindeki kan akımı incelenmesi amacıyla yapılan ultrasonografi. Doppler ultrasonografi diyoruz.
Uterin arterler, yani rahim atardamarları dışında Renkli doppler nerede kullanılıyor?
- Umbilikal arter dediğimiz göbek kordonu atardamarında da bazen Doppler yapılabiliyor. Özellikle gelişme geriliği varsa yapılan bir şey bu. Ama genelde daha ileri haftalarda gelişme geriliği olduğu zaman yapılan bir şey.
- Yine duktus venozus doppleri dediğimiz ikili test esnasında yapılan bir Doppler var. Duktus venozus adını verdiğimiz, bebeğin dolaşım sistemindeki bir yapının incelemesiyle, özellikle Down sendromu riski olan bebeklerde çeşitli dalga akımlarının, dalga görüntülerin görülmesiyle, görülmesini saptamaya yönelik yapılan bir ultrason. Yani çok rutin değil. İkili test genellikle rutin hale geldi ama beraberinde yapılan duktus venozus doppleri çok rutin değil.
Video: UMBİLİKAL ARTER RENKLİ DOPPLERİ NASIL VE NEDEN YAPILIR? KİLO ALAMAYAN BEBEKLERDE NEYİ GÖSTERİR?
Dr. Kağan Kocatepe Youtube Kanalı >>Onun dışında, fetal eko ne demek?
Fetal eko da bebeğin kalbinin detaylı bir şekilde incelenmesi demek. Bu da bir ultrason. Genellikle perinatolog ve bazı durumlarda da pediatrik kardiyoloğun perinatolog ile beraber yaptığı, eko özelliği bulunan ultrason cihazları ile yapılan, bebeğin kalbinin baştan sona incelenmesi. Bebeğin kalbinde özellikle kalbin aksı yani yönü, büyüklüğü, iki tane büyük kalp boşluğu yani ventriküller ve bunları birbirinden ayıran septum, iki tane atrium dediğimiz küçük kalp boşlukların birbirinden ayıran septumun incelendiği, büyük damarların incelendiği yani aort ve pulmoner arter dediğimiz (aort vücuda giden atardamar, pulmoner arter de akciğerlere giden atardamar) damarların incelendiği ve 3 damar planı da dediğimiz bir incelemenin yapıldığı (aort, pulmoner arter ve superior vena cavanın üçünü birden aynı planda görüldüğü bir kesit) inceleme. Bunlar yapılıyor fetal ekoda. Kalbin ritmine bakılıyor, ondan sonra çok çeşitli özelliklerine bakılıyor. Gerekirse daha aortun dallarına bakılıyor. Yani kalbin A'dan Z'ye incelendiği bir özel kalp ultrasonu diyelim fetal ekoya.
Buna ne zaman gerek duyuyoruz?
- Özellikle daha önce kalp anomalisi ile doğum yapmış olanlarda,
- riskli ilaç kullanımı olanlarda,
- kalp anomalisi yapma riski olan ilaç kullanımında,
- tip 1 diyabet gibi kalp hasarlarının, kalp anomalilerinin olabileceği durumlarda. Tip 1 diyabet ne kadar kontrollü olursa olsun, tip 2 diyabet de aslında öyle, bazen kalp anomalilerine neden olabiliyor
- veya doktorunuzun kendisi bir kalp anomalisinden şüphelendiği zaman fetal ekokardiyografi yapılıyor.
Video: ULTRASONDA FETAL KALP YAPISI VE GÖRÜNÜMÜ NASILDIR? KALBİN DÖRT ODACIK GÖRÜNTÜSÜ VE KALP KAPAKLARI
Dr. Kağan Kocatepe Youtube Kanalı >>Bir de üç boyutlu ve dört boyutlu ultrasonografi var. Dört boyutlu ultrasonografi genelde sadece bebeğin yüzünü incelemek için biraz da işte eğlence olsun diye yapılan bir ultrason ve eşzamanlı olarak bebeğin yüz hareketlerini görebiliyorsunuz.
Üç boyutlu ultrason ise bebekten çeşitli kesitler almak için, özellikle beyin kesitleri almak için yapılan bir ultrasonografi türü.
Bunda üç boyutlu ultrasonografi dört boyutludan farklı olarak statik yani sabit görüntülerde bebeğin kesitlerine bakılıyor.
Dört boyutlu ultrason bebeğin sağlığı açısından çok da gerekli değil açıkçası. Bazen özellikle dudak yarıklarından şüpheleniyorsa işe yarayabilir. Üç boyutlu ise kesitler aldığı için, tomografi kesitleri gibi, MR kesitleri gibi, daha farklı kullanım alanları var.
Bebekte neler oluyor?
- Bebek vücudunda oransal ilişkiler giderek normale dönüyor. Ancak baş hala vücuda göre nispeten biraz daha büyük.
- Bebeğin orta kulak kemikleri yani çekiç, örs ve üzengi gelecek haftanın sonunda gelişimini tamamlayacak ve sesleri bebeğin işitme merkezine iletmeye başlayacak. Aynı zamanda beynin işitmeden sorumlu olan lobu da bu haftalarda biraz da hızlanmaya başlayacak gelişme.
İşitme nasıl oluyor?
Dış ortamdaki sesler geniş bir çanak, yani kulak kepçesi tarafından toplanıyor ve kısa bir borudan geçerek, dış kulak yolu diyoruz biz buna, bir zarı titreştiriyor. Bu da kulak zarı işte. Resimde görüyorsunuz.
Bu titreşim bir paket veri haline getiriliyor. Ondan sonra bu paket veri üç ayrı kemikle işitme sinirine ve buradan da beyinde işitme merkezine iletiliyor. Burada paket veri açılıyor ve anlamlandırılıyor.
Telefon ve mikrofon aslında kulağın bu çalışma prensibinden yola çıkarak icat edilmiştir.
Video: Rahim içindeki bebeğe müzik dinletmek ve konuşmak işe yarar mı? İşitme duyusu nasıl geliştirilir?
Dr. Kağan Kocatepe Youtube Kanalı >>Bu haftanın sonunda bebeğin boyu 31 santimetre ve ağırlığı yaklaşık 550 gram.
Bebek sesleri duymaya başladı diye bazı anne adayları ona sesleri dinletmek için resimde gördüğünüz gibi icatlar yapabiliyorlar veya cep telefonunda bir müzik açıp karnına koyuyor dinletmek için. Bunların hepsi bebeğin yeni başlamış işitmesine yarardan çok zarar verebilir.
Bazıları diyorlar ki ben "bu türlü müzik dinlettiğim zaman bebeğim kıpırdamaya başladı, hızlı hızlı oynamaya başladı, bu da onun hoşuna gittiğini gösteriyor".
Bu nedir? Yanlış. Bir kaçma reaksiyonu olabileceğini de düşünmek lazım bu hızlı hızlı kıpırdanmanın. Işitme geliştiğine göre gelecek haftadan itibaren bebekle iletişim kurmak önemli.
Eğer beyin geliştirici müzik denen şeyi mutlaka uygulamak istiyorsanız bunun aslında bebek yerine kendinize müzik dinletmek olduğunu bilmeniz lazım.
Beyin geliştirmek müzikle değil daha çok anne adayının ve baba adayının bebekle konuşması ile olur.
Onunla konuşun. O ilk başlarda tabii ki anlamayacak ama bir süre sonra sizin sesinizi de tanımaya başlayacak, baba adayının sesini de tanımaya başlayacak. Hatta anne adayları bana doğumdan sonra diyorlar ki sizin sesinizi duyduğu zamanda tanıyor diyorlar. Çünkü uzun zaman geçiyoruz anne ve baba adayları ile. Ultrason esnasında bebek bizim konuşmalarımızı duyuyor. Bebekle ilgili yaptığımız yorumları duyuyor. Bunları anlamlandıramıyor ama en azından işte en çok duyduğu seslere alışıyor diyelim. Onlardan bir tanesi de kendi doktorunuz olabilir.
Bebeğe müzik dinletmek yerine kendiniz sizde mutluluk yaratacak olan müzikleri dinlediğiniz zaman salgılanacak olan mutluluk hormonları bebeğe de geçecektir.
O yüzden gürültülü, direkt yüksek sesle müzik dinletmek yerine odada veya karnınıza cep telefonunu koymak yerine kendiniz bir müzik dinlediğiniz zaman bebek yeterince zaten ondan mutlu olacaktır. Neden? Çünkü sizdeki endorfin hormonu ve mutluluk hormonları direkt olarak kan yoluyla bebeğe de geçecektir.
İlk icat edilen müzik aletleri her zaman vurmalı çalgılar olmuştur ve atalarımız ayinlerde kendilerini rahatlatmak için bu çalgıları ritimler oluşturarak kullanmışlardır ve halen çoğu durumda bu aletler bu amaçla kullanılır.
Peki neden ilk icat edilen müzik aletleri vurmalı çalgılardır? Çünkü insanların ilk duydukları, rahim içindeyken duydukları sesler ve kendilerine en güven veren sesler ritmik seslerdir. Nedir bunlar? Anne adayının kalp atışları ve ritmik bağırsak hareketleri. O yüzden ritim duygusu rahim içinde gelişmeye başlıyor bebekte. Çünkü kalp bir ritimle atıyor.
Video: 23. gebelik haftasında anne karnındaki bebek - açıklamalı detaylı ultrason ve renkli Doppler
Dr. Kağan Kocatepe Youtube Kanalı >>Erkekler bir araya geldikleri zaman en çok askerlik dönemlerinden konuşurlar. Kadınlar ise bir araya geldikleri zaman en çok gebelik dönemlerini ve doğumlarını anlatırlar.
Kadınlar abartmayı sevebilir bazen. Doğumları iyi geçmiş olmasına rağmen geriye dönük olarak "ben böyle zorluk çekmiştim, şöyle olmuştu, böyle olmuştu, ben normal doğum yaptım ama asla sen normal doğum yapma, ben sezeryanla doğum yaptım ama asla sen böyle bir şekilde yapma, şu hastanede sakın doğum yapma, şu tahlilleri mutlaka yaptır, şu ilaçları mutlaka kullan" diyebilirler.
Video: GEBELİKTE EN ÇOK İKİLEM VE STRES YARATAN İNANIŞLAR, HAMİLELİK SÜRECİNİN İYİ GEÇMESİ İÇİN ÖNERİLER
Dr. Kağan Kocatepe Youtube Kanalı >>Unutmamak lazım ki, hem bunları söyleyen kişilere söylüyorum, yönlendirmek çok iyi değil. Çünkü gebelik kendine özgü bir şey. Her gebelik kendine özgü bir şeydir. Her gebeliğin ve her doğumun senaryosu farklıdır. O yüzden daha önce doğum yapmış olanların veya bir yerlerden okuduğu şeyleri anlatanların söylediği ve anlattığı şeyler bazen anne adayında stres yaratabilir. Anne adayının da bu tür şeylerden kaçınması lazım. Hem çevresinden doğumu anlatmamaları konusunda belki ricada bulunabilir. Çünkü dediğim gibi herkesin senaryosu farklıdır ve sosyal medyada da çok fazla böyle doğum hikayeleri okumanın çok da fazla anlamı olduğunu düşünmüyorum diyoruz ve bu haftayı böylece bitiriyoruz.
EK BİLGİ:
Hamilelik döneminde bebekle konuşmak işe yarar mı?
Bir kere tepki vermeye başladığını hepimiz biliyoruz. Yani 26. haftadan sonra artık işitme yavaş yavaş oluşmaya başladıktan sonra annesinin sesi başta olmak üzere babasının sesini, işte doktorun sesini çoğu zaman doğum sonrasında bize kontrole geldiklerinde tanıdığını ben kendimi gözlemliyorum.
Dış ortamın seslerini yavaş yavaş tanımaya başlıyor artık.
Peki bu zeka gelişimi açısından ne işimize yarar?
Zeka gelişimden daha ziyade beynin çalışması, içinde var olan sinir hücresi sayısıyla da alakalı olmakla beraber, bunların arasında bağlantılar oluşması lazım.
İşte bu bağlantıların oluşması için bir uyaran gerekir. Mesela işitme fonksiyonunu yerine getirecek olan sinir uçlarının birbiriyle bağlantı kurmaya başlaması işitme uyaranı ile alakalı. Ne kadar çok işitme uyaranı alırsa o kadar çok rahim içinde bağlar oluşmaya başlayacaktır.
Zaten belli bir süre sonunda kullanılmayan ve birbiri arasında bağlantı oluşturmayan sinir hücreleri de artık bir daha o bağlantıyı oluşturamayacaklar.
O yüzden rahim içi uyaranların, özellikle sesler konusunda önemli olduğunu söyleyebiliriz.
Ama bu da şu anlama gelmiyor işte bebeğe gürültülü ses dinletmek, işte ben bazen görüyorum cep telefonundan müzik açıp karnına koyanı da gördüm, kulaklık karnına koyanı da gördüm, hatta espri olsun diye bazen böyle bir huni ile öyle resimlerde var internette bir huni yardımı ile bebeğe sesleniyor gibi yani bebeğe sesli uyaran vermek için.
Bunlar olmaz.
Bir kere çok yüksek desibelli ses bebeğe, bebeği korkutur, zarar vermez belki ama korkutur. Korku reaksiyonu.
Mesela diyorlar "müzik dinletiyorum birden oynamaya başladı, demek ki hoşuna gitti". Hayır. Korktuğu için, ne olduğunu anlamadığı için.
Eğer sesli uyaran vermeyi düşünüyorsak rahim içinde onunla özellikle üçüncü trimesterdan itibaren konuşmamız lazım. Boşa gitmeyecektir. Çünkü şunu biliyoruz ki özellikle müzisyen ailelerin çocukları kulakları daha rahim içinde eğitilmeye diyelim başladığı için daha sonra müziğe daha eğilimli oluyorlar.
Anne adayı bebeğiyle ne kadar çok fazla konuşursa daha sonra o konuşmalarla birlikte bebek diyelim ki, anne adayının duygu durumunu da hissediyor, bu konuşmalar daha sonra anne adayının konuşmaları, baba adayının konuşmaları, kardeşlerin konuşmaları bebek tarafından daha sonra algılanabiliyor.
Yani sinir uçları arasındaki iletişim rahim içinde başladığının bir kanıtı bu.
Bu da konuşmanın başında söylediğimiz gibi beyin gelişimi açısından en önemli faktör beyin hücrelerinin sayısı ama bunlar arasında kurulan bağlar. Bu bağlar belli bir yaştan sonra artık kurulamıyor. O yüzden özellikle çocukluk çağında başta olmak üzere, şimdi bir de rahim içi dönem de devreye girdi çok fazla rahim hücrelerini de çok fazla böyle strese sokmadan kendinizi, hafiften ses uyaranları verilebilir bebeğe.