Video: Hamilelikte bulantı, kusma , beslenememe ve sıvı alamama durumunda bebek nasıl etkilenir?


Hamilelik Döneminde Bir Beslenme Sorunu: Aşerme

Aşerme, yani bazı gıda maddelerine aşırı istek duyma,  erken gebelik döneminin  normal bir belirtisi olarak kabul edilir. Çoğu kadında 6. hafta civarında ortaya çıkan ve birinci trimester, yani gebeliğin ilk üç aylık döneminin bitiminde ortadan kalkan bu durum, bazı anne adaylarında daha ileri gebelik haftalarına kadar devam edebilir.

Aşerme bazı gıda maddelerine aşırı istek duyma yanında bazı gıda maddelerinden tiksinmeyi de beraberinde getirir ve bu duruma çoğunlukla bulantı ve bazen kusmalar eşlik eder.

Bulantıların daha çok sabahları olması dikkat çekicidir.

Aşermede en sık arzulanan gıda maddeleri ekşi ve tuzlu yiyecekler olmakla birlikte, çikolata ve diğer tatlılar, mevsimi olmayan meyveler, buz da aşerilen gıdalar arasında sayılabilir.

Birçok anne adayı, hamileliklerinin özellikle ilk haftalarında tat ve koku alma duyularında değişiklik olduğunu gözlemler. Bazı anne adayları ağızlarında metalik bir tat olduğundan ve bu tadı yok etmek için bazı besinlere daha çok istek duyduklarını ve diğer bazılarını almaktan çekindiklerini söylemektedirler.

Anne adayının beslenme tarzındaki dengesizlik te gıda maddeleri konusundaki seçiciliği açıklayabilmektedir: Tahıl açısından zengin beslenen anne adayları gebeliğin başlamasıyla birlikte yağ ve tatlılara karşı, protein açısından zengin beslenenler ise yine tatlı yeme isteğini, bol şekerlibeslenme de tuzlu yeme isteğini ortaya çıkarabilmektedir. 



Bazı anne adayları çocukluklarında sevdikleri bir şeyi yemek isteyebilirler.

Aşerme gebelikte ortaya çıkan hormonal değişikliklerin beynin iştah merkezinde yarattığı etkinin bir sonucudur ve temel iki işlevi ilk üç ayda organları gelişen bebeğin toksik maddelerden korunması ve vücuttaki eksik olan maddelerin yerine konma çabasıdır. Sigara dumanından ve bazı kokulardan tiksinilmesi (bu kokular çeşitli kimyasal maddeler içerirler) toksik maddelerden korunulmasına örnek, çikolata aş erilmesi ise kandaki demir eksikliğini gidermeye örnek olarak verilebilir.

Gebelik başladığı andan itibaren anne adayının tat alma ve koku alma duyguları keskinleşir ve bunun neticesinde bazı gıda maddeleri daha çekici gelirken eskiden rahatlıkla tüketebildiği bazı gıda maddelerinin kokusuna dahi tahammül edemez hale gelirler. Tiryaki derecesinde sigara içen anne adaylarının hamilelik başlar başlamaz “sigara içemez” hale gelmelerine sıklıkla rastlamaktayız.

Aş erme aşırı kilo alımıyla sonuçlanabilen bir durumdur. Anne adayı bazen hangi gıdayı canının çektiğini bilemez, bir şeyler yer, sonra başka bir şey daha yer, ama yine de aş erme duygusunu gideremez. Bir anlamda “abur cubur” yeme olarak tabir edebileceğimiz bu durum anne adayının ilk üç aylık dönemde aşırı kilo almasıyla sonuçlanabilir.

İleri durumlarda normal gıda maddeleri dışındaki maddelerin de aşerilmesi söz konusu olabilir. ve buna tıpta pika adı verilir.

Pika (ingilizce “Pica”) aslında saksağan kuşunun ait olduğu familyaya verilen isimdir ve saksağanların toprak da dahil hemen her şeyi yiyebilmelerinden yola çıkılarak hastalığa bu isim verilmiştir. İleri şekliyle pika hastalığı psikiyatrik bir hastalıktır ve çocuklar da dahil olmak üzere her bireyde görülebilir. Bu durumda olan insanlar besin maddesi olarak yanlızca kil, toprak, kömür gibi besleyiciliği olmayan maddelerle hayatlarını idame ettirmeye çalışırlar ve çoğu zaman ileri derecede beslenme bozukluğu bulguları gösterirler.



Anne adaylarında da geçici olarak ortaya çıkabilen ve genel sağlık durumunu etkilemediği sürece bir hastalık olarak kabul edilmeyen  bu yeme bozukluğu durumunda arzulanan maddeler  toprak, kiremit tozu, limon tuzu, buz parçaları, kabartma tozu, nişasta, un, kil, sabun, kömür, tebeşir, diş macunu, kağıt, ciklet, kuru kahve, taş, tuz, pişirilmemiş pirinç-patates, hamur olabileceği gibi akla gelebilecek herşey tıp literatüründe bildirilmiştir

Anne adaylarında ortaya çıkan pika çoğu durumda vücudun eksik olan maddeleri temin etmek için bedenin aldığı bir önlem olarak kabul edilir. Yapılan incelemede çoğu zaman kansızlık bulguları saptanır ve buna yönelik yapılan tedavi sonucunda bu maddeleri yeme ihtiyacı azalır. Gebelik ilerlemesine yani 13. hafta bitmesine rağmen devam eden pika durumunda psikiyatrik değerlendirme gerekebilir ancak bu durum çok ender görülür.

Anne adaylarının hemen tümünde az veya çok aşerme olur. Bazı anne adayları ise aş erme denen durumu yaşamadıklarında kaygıya kapılabilirler. Aşerme durumunun hiç olmaması bebekte bir sorun olduğunu göstermez ve eğer doktor kontrolünüz normal geçmişse aşermiyor olmanızın hiç bir önemi yoktur.



Aşeren ve bu nedenle belli gıdaları daha fazla tüketen ancak biz doktorların özellikle  kalsiyum ve omega 3'ten zengin beslenme yönündeki önerilerimizi uygulayamayan anne adayları bebeklerini besleyemiyor olma endişesine kapılabilirler. Aş erme ve eşlik eden bulantı ilk üç aylık dönemden sonra çoğunlukla ortadan kalkar.

İlk üç aylık dönemde “iyi beslenememiş olmak” bu dönemde henüz bebeğin çok ufak olması ve ihtiyaçlarının da az olması nedeniyle onda bir sorun yaratmaz. Bu konuda içiniz rahat olmalıdır.

Doktorunuzun tavsiye ettiği balık, süt, et, yumurta gibi gıdalar size tiksindirici geliyorsa yapmanız gereken size uyan yiyecekleri bulmak ve onları tüketmektir. Bu yiyecekler aşırı kalorili olmamalıdır. Ekşi ve tuzlu gıdalar (limonata, peynir, ayran, salatalık gibi) çoğu anne adayının bu dönemde severek yediği gıdalardır.

Bu dönemi atlattıktan sonra iştahınızın eskisi gibi yerine geleceğine ve bebeğinizin ihtiyacı olan maddeleri rahatlıkla tüketeceğinize emin olabilirsiniz.

Bir gıdayı aşırı miktarlarda yeme ihtiyacı hissediyorsanız ya da gıda maddesi olmayan bir şeyi yemek isteği duyuyorsanız durumu doktorunuza bildiriniz. Kansızlık veya vücutta bazı vitaminlerin az olması ilaçlarla tedavi edilebilen bir durumdur.

Sonuç olarak aşerme, bulantı, iştahsızlık, bazı yiyecek maddelerine aşırı istek duyma, bazılarından soğuma anne adaylarının erken gebelik döneminin normal bir belirtisi olarak kabul edilir. Buradan bazı baba adaylarının payına gecenin bir saatinde çıkıp eşinin istediği bir meyveyi (çoğu durumda mevsimi olmayan bir meyve) bulma zorunluluğu çıkar, böylece baba adayı da hamilelik senaryosuna dahil olmuş olur.



Uzun süren aşermelerin temelinde anne adayının artmış olan ilgi ihtiyacına yeterince yanıt alamıyor olmasının da yattığı unutulmamalıdır. Baba adayları bu konuda da duyarlı olmalı ve anne adayının yalnızca fiziksel ihtiyacı değil aynı zamanda ruhsal ihtiyaçlarının da olduğu gerçeğini her zaman göz önünde bulundurmalıdırlar.

Ben eşimin hamileliğinde böyle bir aşerme durum yaşamadım ama tam bir çikolata tutkunu olan eşimin hamilelik boyunca bir kere bile çikolata istememesi, buna karşın evimize bugüne kadar bir kez bile girmemiş olmasına karşın bolca aldığımız mısırları kaynatıp kaynatıp yemesi oldukça ilgimi çekmiştir. Oğlumuz da rahim içinde alışkın olduğu bu besin maddesini küçüklüğünden beri çok sevmektedir.